Diyabet yani şeker hastalığı dikkat edildiği takdirde kişilerin yaşamını dengeye sokan, kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltan bir hastalıktır.
Bunun için kişilerin bilinçli olması, kontrollerini aksatmaması önemlidir.
Farkındalık hayatın her aşamasında gerekli. Metabolizmanızın
farkına varır, ihtiyaçlarına ederseniz kazanan siz olursunuz. Diyabette eğitim
bir araç değil tedavinin ta kendisidir. Sürekli kendinizi eğitin. Çeşitli
dergi, gazete ve güvenilir internet sitelerinden faydalanın, forumlara arkadaş
sohbetlerine katılın.
Diyabette önem verilmesi gereken bazı kontroller:
Boy, kilo, kan basıncı ve nabız kontrolleri. Tansiyonunuzun
aynı kan şekeriniz gibi günlük kaydedilmesi gerekir.
Toplam kolesterol, trigliserid seviyeleriniz çok önemlidir.
3 aylık kan şekeri seviye kontrolüne özen
göstermelisiniz.
Mutlaka ayak sağlığınızı da kontrol ettirin. Diyabet tedavi
ilkesi ayaktan yukarı başlamaktadır.
Böbrek ve göz sağlığınıza baktırmayı unutmayın.
Uyku aknesi, elde ve ayaklarda yanma karıncalanma gibi
şikayetleriniz de varsa bunları da doktorunuzla iletin, belirtileri
küçümsemeyin. Erken teşhis en iyi tedavidir.
Beslenme:
Hastalık tedavisinde temel amaç, yeterli ve dengeli beslenme
alışkanlığını kazandırmak, yaşam süresini ve kalitesini arttırmaktır.
Diyabetli bireylerin beslenme tedavileri; boyuna, yaşına,
vücut ağırlığına, fiziksel hareket durumuna, sosyoekonomik durumuna ve
beslenme şekline göre değişir. Diyabetli bireylerin de yeterli ve
dengeli beslenebilmeleri, tüm besinlerden önerilen miktarlarda ve enerji
gereksinimlerine göre tüketmeleri gerekir.
Karbonhidratlar: En önemli enerji
kaynağıdır. Günlük mutlaka alınmalıdır. Besinlerde bulunan karbonhidrat türleri
şekerler, nişasta ve posa’dır. Şeker hastası bireye karbonhidrat kaynağı olarak tavsiye
edilen besinler; tam taneli tahıllar, kuru baklagiller, sebzeler,
meyveler ve süttür.
Posa: Yiyeceklerin sindirilmeyen kısmıdır.Kan
şekerini yavaş yükseltir,
İnsülin ihtiyacını azaltır,
Bağırsak çalışmasını düzenler, kabızlığı engeller.
Kanda yağların yükselmesini önler.
Proteinler: Vücudun büyümesi, gelişmesi ve
yıpranan dokuların onarılmasında önemli görevleri vardır. Diyabet vücudun
protein ihtiyacını etkilemez. Önerilen miktarlarda alınması yeterlisidir.
Alkol: Diyabet iyi kontrollü olduğunda,
besinlerle ve orta düzeyde alkol kullanımı, kan şeker düzeyini etkilemez.
Pankreatit, dislipidemi ve özellikle hipertrigliseridemisi olanlar veya nöropati gibi sağlık sorunları olanlarda alkolden uzak durulmalıdır.
Pankreatit, dislipidemi ve özellikle hipertrigliseridemisi olanlar veya nöropati gibi sağlık sorunları olanlarda alkolden uzak durulmalıdır.
Öğün sayısı ve zamanı: Yemeklerin miktarı
ve cinsi kadar, tüketim zamanı da büyük önem taşır. Uzun aralıklarla dengesiz yemek yenmesi hipoglisemi ve hiperglisemiye yol açar. Bu nedenle oruç
tutmak, öğün atlamak sakıncalıdır. Bireysel kan şeker takibi ideal öğün aralığı
ve miktarına yardımcı olur.
Yapay tatlandırıcı ve diyet ürünlerini bilinçli kullanın
Enerji barındıran tatlandırıcılar, belirli miktarların fazlası alındığı
takdirde kan şeker düzeyini yükseltebilirler. Sorbitol aşırı alındığında ishale neden
olabilir. Tatlandırıcıların bulunduğu yiyecekler bir uzmana
danışılmadan tüketilmemelidir.
Tatlandırıcıların, cinsine göre günlük en fazla kullanılabilecek miktarlarının farklı olduğu unutulmamalıdır. Diyet ürünleri kısıtlama olmadan yenilebilecek gıdalar olarak düşünülmemelidir. Diyet ürünlerinin etiket bilgilerine dikkat edilmelidir. Her diyet ürünü kullanılabilecek olmayabilir. En önemli nokta içeriğin enerjisi ve kullanılan tatlandırıcının cinsidir. Çoğu diyet gıdalarının karbonhidrat içeriği az, yağ içeriği fazladır.
Tatlandırıcıların, cinsine göre günlük en fazla kullanılabilecek miktarlarının farklı olduğu unutulmamalıdır. Diyet ürünleri kısıtlama olmadan yenilebilecek gıdalar olarak düşünülmemelidir. Diyet ürünlerinin etiket bilgilerine dikkat edilmelidir. Her diyet ürünü kullanılabilecek olmayabilir. En önemli nokta içeriğin enerjisi ve kullanılan tatlandırıcının cinsidir. Çoğu diyet gıdalarının karbonhidrat içeriği az, yağ içeriği fazladır.
Diyetteki posa miktarını artırmak için
Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek
Pirinç yerine bulgur
Meyve suyu yerine meyve yenilmeli, kabuklu yenen meyveler
kabukları soyulmamalıdır Günde en az 5 porsiyon sebze-meyve
Öğünlerde salata yenmeli
Kuru baklagiller sık tüketilmeli
Öneriler
Yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmeli. Öğün geçiştirmemeleri
Bireye uygun vücut ağırlığı sürdürülmeli.
İnsülin veya ilaç zamanlamasına ve dozlarına dikkat edilmeli.
Önerilen fiziksel aktivitelere özen gösterilmeli.
Sigaradan uzak durulmalı.
Diyabete düşman
besinler
Buğday: Bir besin
liften ne kadar zenginse, sindirimi de o kadar gecikiyor. midenin boşalma
hızını düşüren buğday , kan şekerini yavaş yavaş yükseltiyor ve uzun süre
tokluk sağlıyor. Kalsiyum, demir ve çinko yönünden zengin olan buğdaydan üretilen tam
buğday ekmeği beyaz ekmeğe göre kan
şekerini daha az oranda arttırıyor.
Kırmızı biber:
Eğer diyabet hastasıysanız sofranızda
kırmızı biberi bulundurmaya özen gösterin. Yapılan çalışmalarda, hastaların
kırmızı pul biber yedikleri öğünlerde, insülin gereksinimlerinin azaldığı
tespit edilmiş. Kırmızı biberin aynı zamanda da C vitamini deposu olduğunu da unutmayalım. bahsi geçen
vitamin hücre koruyucu etkisiyle yüksek şekerin yol açtığı hasarı
engelleyebiliyor.
Ispanak:
Soframızda genellikle ana menü olarak yer alan ıspanağın salatası da
damağımızda unutulmaz bir tadı var. Üstelik ıspanak kalp sağlığımızı korumak
gibi önemli bir etken. Demir yönünden zengin olan bu bitki, aynı zamanda bolca
posa içeriyor.
Unutmayın ki, yapılan araştırmalara göre diyabet hastalarının
sadece küçük bir kısmı diyabetten ölüyor.
Diyabet (şeker) hastası insanların tecrübelerini okumak için tıklayınız.
Diyabet (şeker) hastası insanların tecrübelerini okumak için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder