Translate

14 Ocak 2014 Salı

Depresyon Ve Antidepresanlar Hakkında Yanlış Bilinenler.



Günümüzün zorlu koşulları, insan doğasına uygun olmayan stresli bir yaşam şekli  beraberinde bir çok hastalığı getiriyor. İnsan sosyal bir varlıktır, dört duvar arasında sağlıklı şekilde yaşayamaz. Koşması için ayakları, düşünmesi için aklı vardır. İnsan eğlenir, güler, üzülür ve sorgular. Doğasına uygun beslenemeyen insan nasıl çeşitli hastalıklara ( obezite, kanser vb) yakalanıyorsa sosyal yaşantısına önem vermeyen insanda depresyon olur.

Depresyon kesinlikle bir akıl hastalığı değildir. Depresyon kimyasal dengesi  bozulan bir beyin rahatsızlığıdır. Zaten akıl hastalıklarının günümüzde tedavisi bulunmamaktadır. Evet belki insanın depresyon olmasın da sahip olduğu hayat anlayışın faktörü çok büyüktür. Ancak hastalıktan kurtulmak hayat anlayışını değiştirmek tek başına yeterli olmamaktadır, bir uzman desteğine ihtiyac vardır. Olayı örneklendiricek olursak ;


Soğuk ve yerlerin buzlu olduğu bir sokakta insan düşünün. Bu insan üşümüş ve bu yüzden ellerini cebine sokmuştur. Fakat bir süre sonra ayağı kayıyor, elleri cebinde olduğu için de dengesini sağlayamayıp düşüyor ve omzunu kırıyor. Buradaki insanın omzunu kırmasında kendi hatasının payı çok büyüktür. Ancak tedavisin de “soğuk havalarda eller cepte yürünmez” bilgisinin hiçbir önemi yoktur. Uzmana gözükülür ve omzunun alçıya alınması gerekebilir.
Siz siz olun depresyona yakalanmışsanız kendi başınıza hayat anlayışınızı değiştirerek tedavi olmaya çalışmayın. Çünkü yaptığınız hataların tecrübesi, değişen beyin kimyasını düzeltmeyecektir.

İnsanlar arasında dolaşan bir başka yanlış bilgide depresyon tedavisinde kullanılan  antidepresanlar hakkında bulunmaktadır.  Bu ilaçlar, insana bağımlılık yapan, kafayı buldurtan ilaçlar gibi tanıtılıyor. sanki uyuşturucu ve esrardan bahsediliyor. Ancak Antidepresanlar, depresyon, kaygı ve panik bozukluğu gibi  hastalıkların tedavisi amaçlı kullanılan, yeşil reçeteye (bağımlılık yapan gruba) tabii olmayan, kullandıktan en az 15 gün sonra etkisi başlayan ilaçlardır.  Bağımlılık riski oluşturmazlar. 

Ayrıca  Antidepresanlar  geçici olan yan etkileri nedeniyle de fişlenmiştir. Ancak uzun vadede kullanılan antidepresan ilaçların bağışıklık sistemini güçlendirdiği, bu sebeple kansere yakalanma riskini azatlığı bilinmektedir. Başlıca düşmanımız olan stresin aşağı yukarı her hastalıkta etken olduğunu düşünürsek bu ilaçların vücudu koruduğunu bile söyleyebiliriz.
Antidepresanların kalıcı yan etkileri bulunmamaktadır ve kesilmesi sırasında oluşan yan etkilerde geçicidir. Bunlar bağımlılık belirtisi değildir.

Antidepresan hakkında yanlış söylentiler

Antidepresan ilaçlar, sorunlarınızı çözmek yerine onları unutturur.

Tam tersine , antidepresanlar, sorunlarınızı unutturamaz, ama çözmenizi kolaylaştırabilir. Çünkü depresyon, sorunları algılama biçimini çarpıtırır ve meseleleri çözecek enerjinizi yok eder.

Antidepresanlar, kişilik değiştirir ve sizi bir yaratığa dönüştürür.

Hayır, bu ilaçlar kişiliğinizi değiştirmez. Kendiniz gibi hissetmenize ve eski hayat şekline dönmenize yardımcı olur. Bazı antidepresanlar kişiler de geçici olarak duygusuzluk veya duygu kaybı oluşmasına neden olabilir.

Antidepresanlar kilo aldırır.

Eğer endişeniz buysa, doktorunuzla görüşmenizde fayda var. Çünkü bu ilaçların iştahı artıranı olduğu gibi , iştahı azaltanıda bulunmaktadır.

Antidepresanlar cinsel hayatı mahveder.

Antidepresanların cinsel hayata etki edebilir.. Ama depresyonun kendisinin de cinsel hayatı olumsuz etkilediğini unutmamak gerekir. Bu sebeple, depresyonu hafifleten ilaçların, cinsel hayatınızı da iyileştirebileceğini göz ardı etmemek gerekir.

Antidepresan kullanmak bir zayıflık işaretidir.

Depresyon; diyabet veya yüksek kolesterol gibi  ilaçla tedavi edilen bir sağlık sorunudur. Depresyon için tedavi istemek bir zayıflık değil kendine bakmanın  işaretidir.

Not: Gereksiz yere ilaç kullanmak doğru değildir. Ama depresyon ve antidepresana karşı ön yargılar yüzünden milyonlarca insan, tedaviyi kabul etmeyip kalitesiz yaşamak zorunda kalmışlardır.

Benzer konular;

Kaliteli bir yaşam için “Hayır” diyebilmek
Nasıl mutlu olabilirim ? Mutluğun resmi serotinin.
Duygusal değil tamamıyla kimyasal. Depresyon


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder