İnsan vücudunu
tanıyalım. Hücre nedir? Hastalık nedir ? Acı nedir ?
Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam sürebilmek için gerek televizyon kanalları gerekse internet
aracığıyla bizleri devamlı
bilgilendirmektedirler. “ şunları yapın, bunların yemeyin, böyle yaparsanız
şunlar olur” diye uyarıyorlar. Ama
göründüğü kadarıyla ikazları fayda etmiyor, insanlar sağlıksız bir yaşamı
benimseyip hayatlarını bu şekilde sürdürmeye devam ediyorlar.
“Neden insanlar uyarılara rağmen sağlıksız bir yaşamı seçer
ki ?” Diye düşündüm. Esasında cevap çok basitti. Teknik kelimelerle
oluşturulmuş cümleler, temeli atılmadan sadece sonuca yönelik bilgiler,
bizlerle iletişim aracı olamıyordu. Yani insanlar anlamıyordu.
İnsan vücudu yaklaşık
100 trilyon mikroskobik canlının(hücre,bakteri vs) ortak yaşam alanıdır. Bu
canlılar şuursuzca sizlerin hizmetinde olmayıp ortak YAŞAM için bir araya
gelmişlerdir. Benzetme yada şaka yapmıyorum gerçekleri söylüyorum. Eğer bu
canlıların yaşamlarını tehlikeye atarsanız sonuçlarına katlanırsınız. Sigara
içerseniz akciğeriniz, alkol kullanırsanız karaciğeriniz, fazla şeker kullanırsanız
pankreasınız sonunda iflas yada isyan (kanser) eder.Bu yüzden vücudunuzda ki
canlıların isteklerini çok bilmeniz ve onların uyarılarını dikkate almanız
gerekmektedir.
Ortak bir yaşam için
bir araya gelen canlılar devamlı iletişim halindedir. Sizin onlardan neler beklediğinizi sinir
sistemi sayesinde, direk olarak bilir veya nasıl bir duygu içinde olduğunuzu
hormonlar vasıtasıyla, dolaylı yoldan
öğrenir. Dedim ya ortak bir yaşam bu. Onlar sizin isteklerinizi yapar
yapmasına da aynı ilgiyi sizden beklerler, sorunlarına çare bulmanızı isterler.
Acı ve ağrı onların taleplerini aktarmada en etkili iletişim araçlarından
biridir. Eğer vücudunuzda bir yer ağrıyorsa bilin ki orada bir şeyler yolunda
gitmiyordur. Size sorunu çöz sinyali yolluyorlardır.
Ya biz onların bu
isteklerine nasıl karşılık veriyoruz ?
Cevap çok basit. Bir
ağrı kesici içip iletişim araçlarını kapatıyoruz. Yani telefonun fişini
çekiyoruz, sorunu görmezden geliyoruz.
Sindirimi zor, yağlı yiyeceklerden oluşan bir akşam yemeği
düşünün. Masaya oturuyorsunuz bu sağlıksız yiyeceklerden tıka basa yiyorsunuz.
Sindirim sistemi başlıyor yoruldum sinyali göndermeye. Hazımsızlık, ardından
gaz ve karın ağrısı. “Dinlenmem lazım diyor”. Ne değişiyor ? Ertesi günü gene
fast food yiyecekler, gene kızartmalar tüketilmeye devam ediliyor. İç isyan
(kanser) başlamadan vücudunuzdaki sinyallere kulak verin. Yorduğunuz
organlarınızı hiç değilse arada bir dinlenmelerine izin verin.
İnsan trilyonlarca canlından sorumlu bir yönetim birimidir.
Aldığınız her karar veya yaptığınız her iş bu canlıların kaderini de
belirleyecektir. Onlar bana bağımlı diye düşünüyorsanız sizinde onlara bağımlı
olduğunu bildiklerini sakın unutmayın. Güne sizi ve onları motive edici
söylemlerle başlayın.
“ Bedenim senin
değerini biliyor ve ortak yaşantımız için vücudumun da mutluluğunu düşünüyorum”
deyin.
İnanın bu söylemi
anında duyacaklar ve size olumlu sinyalleri gün boyunca hissettireceklerdir. Karşılığında da verdiğiniz sözü tutmanızı
isteyeceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder